
Anıt Meydanı’ndan Konya Tren Gar’ına doğru gittiğinizde istasyona varmadan hemen yolun sağındaki sokak içerisinde görkemli bir yapı göreceksiniz. Halk arasında Tantavî Hanı adıyla anılan bu yapı 1903 yılında Hafız Ragıb Efendi tarafından garın yük ambarı olarak yaptırılmış ve uzun yıllar boyunca ambar olarak kullanılmıştır. Özgün halinde kalın taş duvarlara ve tuğla hatıllara sahip olan yapının beşik çatısı kiremit kaplıydı. Büyük pencereleri barok tarzında taş örgülü olan hanın demir kapaklı ana giriş kapıları çift kanatlıydı. Bir süre Zirai Donatım Kurumu olarak kullanılan ve yakın zamanlara kadar...
İnsan yaşlanmaz, hayatı boyunca edindiği deneyimler ile yalnızca olgunlaşır. Coğrafyasından maneviyatına, lezzet kültüründen tarihine kadar Konya, bir insanın hayatına katabileceği en özel deneyim ve en büyük olgunluk olacaktır.
İnsan küçük bir evren taşır içinde. Ömür yolculuğu kilometreler ile değil zamanla ölçülür. Dünya üzerinde gittiği her yer, kat ettiği her rota içindeki dünyayı değiştirir insanın. İşte bu yüzden Mevlana’nın şehri Konya’yı gezmek ve eşsiz rotalarında yolculuk etmek, insanın kendini keşfetmesi demektir aynı zamanda.